Tac Mahal Efsanesi

 Bu görselin boÅŸ bir alt özelliÄŸi var; dosya ismi: agra-tac-mahal-1.jpg

 Tac Mahal, Babür İmparatoru Şah Cihan’ın 7.eşinden en sevdiği hanımı, 14. çocuğunu doğururken hayatını kaybeden Mümtaz Mahal anısına yapılmıştır. Kızıl Kale’nin pazar yerinde başladı onların hikayesi. İlk görüşte aşık oldular birbirlerine. O zamanlar Şah Cihan genç bir prensti. Henüz kardeşi ile fil mücadelesine girmemişti ve babasının tahtını hak etmemişti. Gün geldi o çok sevdiği Banu Begüm ile hayatını birleştirdi. İmparatorluğun sorunları, taht kavgaları ve isyanlar derken uzun süre sürgün hayatı yaşadılar. Seneler sonra kardeşi ile Kızıl Kale’nin büyük bahçesinde karşı karşıya gelip fil mücadelesinde galip geldi ve babasının tahtına geçmeye hak kazandı. Haliyle Banu Begüm’de sarayın en seçkin kişisi konumuna geldi. Zekası, güzelliği ve iyilik severliğiyle herkesin gönlünü fethetti. Bu yüzden ona ‘En seçkin Sultan’ anlamına gelen Mümtaz Mahal denildi. Aşkları dillere destandı. Birbirlerini öyle seviyorlardı ki rivayete göre evlilikleri boyunca bir oda mesafesi kadar bile ayrı düşmemişlerdi. Ama bir gece olan oldu ve Mümtaz Mahal on dördüncü çocuğunu dünyaya getirirken vefat etti. Şah Cihan adeta yıkıldı. Çok sevdiği eşi için bir anıt yaptırmak istedi. Ülkenin tüm ulakları dünyanın dört bir yanına dağıldı. Birbirinden yetenekli mermer ustalarını ve işçilerini bulup getirdiler. Ama özellikle aradıkları biri vardı. Mimar Sinan’ın öğrencisi Şirazlı İsa Han. Oda geldi ve ekibin başına geçti. Şah Cihan ona bütün bilgileri verdi ve ardından yirmi bin işçi, inşaatı tam yirmi üç yıl sürecek anıt için geceli gündüzlü çalışmaya başladı. İmparatorda yapımı boyunca vaktinin çoğunu bu değerli anıtı izleyerek geçirdi. Yüz binlerce değerli taşla çevrelenen bu abidenin ana kapısından itibaren duvarlara Yasin Suresi yazıldı, sarayın en soylu kadını buraya  defnedildi.                                                                   

Bir gece Banu Begüm, eşinin kulağına “Sen bana seslen yeter ki, ben senin sesini yedi kere duyarım.” Dediği için Şah Cihan ana kubbenin altına öyle bir akustik düzenleme yaptırdı ki orada insanın her söylediği yedi kere yankılanıyordu. Önce simetrik düzen etkiler insanları, havuz, yollar, yeşillik alan ve her şey Mümtaz Mahal’e göre simetrik bir biçimde yerini aldı. Yirmi üç yıl sonra Şah Cihan İsa Han’a teşekkür etti ve ondan son bir istekte bulundu. Bu isteği karşısında Şirazlı İsa Han şaşıp kaldı. Şah Cihan’ın doğduktan sonra vaki ayıramayıp ilgilenemediği on dördüncü çocuğu Evrengzeb, babasının bu isteğinden dolayı, delirdiğini düşünerek tahtı ele geçidi. Şirazlı İsa Han ve çoğu işçinin kolları kesilerek cezalandırıldı. Şah Cihan’da sarayın sekizgen kulesine hapsedildi. Şah Cihan bu kulede yedi yıl geçirdikten sonra vefat etti. Oğlu Evrengzeb babasına en büyük kötülüğünü Mümtaz Mahal’in yanına defin ederek yaptı. Halbuki Şah Cihan’ın isteği Mümtaz Mahal’in simetrisiyle karşısına siyah bir Tac Mahal yapılıp oraya da kendisinin gömülmesiydi. Evengzeb ise babasını oraya defin ederek tüm simetriyi bozmuş oldu. 

 -Calypso 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Smeraldo Çiçeği Efsanesi

Herkül Kulesi Efsanesi

Ahmed Arif & Leyla Erbil