Gülümseyelim!

       
         O kadar farkında değiliz ki hiçbir şeyin. Körüz sanki veyahut takmışız toz pembe at gözlüklerimizi, parmaklıklarla sarılı bir pencereden tek bir duvara bakıyoruz. O denli dalmışız ki hayatımızdaki koşuşturmacaya kendimizi tamamen unutmuşuz. Dünyayı unutmuşuz… Yaşamak ne demek bilmiyor değiliz lakin biliyor olmamızın da hayatımıza hiçbir etkisi yok. Belki de bir gün nefeslerimizi boşa dahi olsa tüketemeyeceğimizi unutuyoruz. Halbuki şu an bizim için önemli olan ay sonu gelecek faturalar, okul ve notlar… Bu anlardan da geriye kalan hiçbir şeyi yapmamayı tercih eden bizler varız. Bir de unutmadan söyleyeyim. Dillerimizde sürekli dolanan ‘yorgunum’lar. Kabul edin, kabul edelim daha yorulmadık. Sadece kaçmak, odaya kapanmak ve kendinizi dinlemek istiyorsunuz. İnanın ki anlıyorum. Çoğu zaman zor geliyor yapmacık ve sahte ilişkiler fakat zaman akıp da artık şu ana sahip olamadığımız da bu ana ait pek çok şeyi özlüyor olacağız. Biliyorum, hayat zor. Biliyorum, yaşamak için çok büyük mücadeleler veriyoruz. Fakat bunca mücadeleye, bunca acıya, verdiğimiz savaş için gülümsemek bu kadar zor mu? Her şeye rağmen gülümseyebilelim çünkü bir gün bu dünyada bize ayrılan sürenin sonuna geleceğiz . Unutmayın, ölen bir insan hiçbir zaman kötü şeylerle anılmaz. Çünkü burayı terk ettiğimizde hiçbir şeyin önemi kalmayacak. İşte bu nedenle gülümseyelim! En güzel savaşları her zaman en güzel kahkahalar taçlandırır…

-Tethys

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Smeraldo Çiçeği Efsanesi

Herkül Kulesi Efsanesi

Ahmed Arif & Leyla Erbil